Penguen
PENGUENLER HAKKINDA
Penguen, beyaz kafa anlamına gelen iki eski Gal kelimesinden oluşmuştur. Başlangıçta bu adla Kuzey Atlas Okyanusunun soyu tükenmiş olan Büyük Ustura Gagalı Martısı kasdedilirdi.
150 yıl önce bu ad denizcilerce, martıya biraz benzeyen güney kuşlarına verildi.
Penguenlerin bilimsel adı Spheniscidae'dir Eski Yunanca Spheniskos kelimesinden
türemiştir. ve penguenin yüzgece benzeyen dar kanatlarını anlatan "küçük kama"
anlamına gelir. Penguen kanatları uçmaya yaramazlar ama penguenin çok iyi bir
şekilde yüzmesini sağlarlar.
Penguenler, Spheniscidae familyasını
oluşturur aittir. Penguenler uçamayan, dimdik durabilen, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Penguenler Güney Kutbu, Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve Galapagos kıyılarında yaşarlar. Penguenler Kuzey Kutbunda bulunmazlar. Penguenlerin Antartika dışında yaşayanlarının,su akıntıları ve yüzen buzlarla Güney Kutbu 'ndan geldikleri sanılmaktadır.
2010 yılında bulunan 36 milyon yıl öncesine ait penguen fosili ile de penguenlerin geçmişinde yeni bir dönem açılmıştır. Bu penguen buzlar arasında çok iyi korunmuş ve iyi durumdadır.İncelemeler sonucu bu penguenin melanozomları fırtına kuşu ve albatrosa benzediği tespit edilmiştir. Bu penguen ile tespit edilen en ilginç veri ise eskiden penguenlerin renklerinin kavrengi ve kırmızı olmasıdır.
Penguenler eski ve ilkel bir gruptur. Penguenler deniz yaşamıyla üstün bir uyum
sağlayacak şekilde gelişim göstermişlerdir. Diğer kuşlarla olan akrabalıkları
hala tartışılmaktadır.
Penguenlerin büyüklük bakımından 30 - 105 cm. arasında değişik 17 kadar türü bilinmektedir. En iri penguenler 45 kg ağırlığa kadar ulaşabilen ile İmparator penguendir. Penguenlerin sıcak bölgelere doğru gidildikçe boyları küçülür. Sarı gözlü penguenler 20 yıl ya da daha uzun
bir süre,İmparator penguenler ise 30 yıl kadar yaşarlar.
Penguen denizlerdeki kabuklular, balık ve mürekkepbalıkları ile beslenir. Penguenin temel besini balık, supya ve karidestir. Penguenler bunların hepsini de suyun altında yakalar. penguenler karada besini nasıl yiyeceklerini bilmezler. Hayvanat bahçelerinde yeni gelen penguenler, kendilerine atılan balıkları yerden almasınıöğreninceye kadar haftalarca bakıcılar yardımı ile beslenirler. Penguen tüyleri kuş tüylerine hiç benzemez.
Penguenlerin sırtları siyah veya gri, karın kısımları beyaz ince ve pulsu tüylerle örtülüdür. Penguen türleri birbirinden,
başlarındaki renkli tüyleriyle ayrılır. Penguenler, kuyrukları kısa ve ayakları vücutlarının gerisinde olduğundan rahatlıkla dimdik ayakta durabilirler.
Penguenler denizde, saatte 10 deniz mili ile yüzebilirler. Hatta
gerektiğinde penguenler bu hızlarını iki katına çıkarabilirler.Penguenlerin kanatları uzun telek tüylerinden yoksun olup, kırılmadığı için uçmaya yaramaz. Buna karşılık penguenler yüzerken çok kuvvetli yüzgeç vazifesi görür. Penguenler, buz üzerinde sıçrar ve çok iyi kayar. Penguenler göğüslerinin üzerinde yatarak yüzgeç kanatlarının yardımıyla kızak gibi kayarak, karada birkaç yüz kilometre içeriye kadar girebilirler. Penguenler yalnız üreme mevsimlerinde yumurtlamak için karaya çıkarlar. Penguenler vücutlarını örten sık tüyler ve deri altlarındaki kalın yağ tabakaları Antarktika 'nın 0'ın altındaki dondurucu soğuklarından korunurlar.
Penguenler vücut ısılarını ayarlayan otomatik bir mekanizmaya sahiptirler. Penguenler gerektiğinde kan damarlarıyla deriye giden kanı azaltarak, yükselterek ve tüylerini dikleştirer vücut sıcaklıklarını kontrol ederler.Güney Kutbu penguenleri 40 °C'lik vücut
ısılarıyla -40 °C'lik Antarktika soğuğuna dayabilirler. Penguenlerin vücutlarındaki tüy, yağ ve besinlerden elde ettikleri enerji ve kontrol mekanizmalarıyla 80 °C'lik (40°C / -40°C) ısı farkına dayanırlar.
Penguenler içinde en bilinenlerden Antartika 'nın kral penguenleri günde ortalama 140 defa suya dalarlar. Penguenler bunun ancak yüzde
onunda av yakalayabilirler. Penguenlerin tüy dipleri deriye yakın kısımda ısıya karşı izole bir iç tabaka meydana getirerek soğuktan emniyetle korur.
Penguen, beyaz kafa anlamına gelen iki eski Gal kelimesinden oluşmuştur. Başlangıçta bu adla Kuzey Atlas Okyanusunun soyu tükenmiş olan Büyük Ustura Gagalı Martısı kasdedilirdi.
150 yıl önce bu ad denizcilerce, martıya biraz benzeyen güney kuşlarına verildi.
Penguenlerin bilimsel adı Spheniscidae'dir Eski Yunanca Spheniskos kelimesinden
türemiştir. ve penguenin yüzgece benzeyen dar kanatlarını anlatan "küçük kama"
anlamına gelir. Penguen kanatları uçmaya yaramazlar ama penguenin çok iyi bir
şekilde yüzmesini sağlarlar.
Penguenler, Spheniscidae familyasını
oluşturur aittir. Penguenler uçamayan, dimdik durabilen, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Penguenler Güney Kutbu, Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve Galapagos kıyılarında yaşarlar. Penguenler Kuzey Kutbunda bulunmazlar. Penguenlerin Antartika dışında yaşayanlarının,su akıntıları ve yüzen buzlarla Güney Kutbu 'ndan geldikleri sanılmaktadır.
2010 yılında bulunan 36 milyon yıl öncesine ait penguen fosili ile de penguenlerin geçmişinde yeni bir dönem açılmıştır. Bu penguen buzlar arasında çok iyi korunmuş ve iyi durumdadır.İncelemeler sonucu bu penguenin melanozomları fırtına kuşu ve albatrosa benzediği tespit edilmiştir. Bu penguen ile tespit edilen en ilginç veri ise eskiden penguenlerin renklerinin kavrengi ve kırmızı olmasıdır.
Penguenler eski ve ilkel bir gruptur. Penguenler deniz yaşamıyla üstün bir uyum
sağlayacak şekilde gelişim göstermişlerdir. Diğer kuşlarla olan akrabalıkları
hala tartışılmaktadır.
Penguenlerin büyüklük bakımından 30 - 105 cm. arasında değişik 17 kadar türü bilinmektedir. En iri penguenler 45 kg ağırlığa kadar ulaşabilen ile İmparator penguendir. Penguenlerin sıcak bölgelere doğru gidildikçe boyları küçülür. Sarı gözlü penguenler 20 yıl ya da daha uzun
bir süre,İmparator penguenler ise 30 yıl kadar yaşarlar.
Penguen denizlerdeki kabuklular, balık ve mürekkepbalıkları ile beslenir. Penguenin temel besini balık, supya ve karidestir. Penguenler bunların hepsini de suyun altında yakalar. penguenler karada besini nasıl yiyeceklerini bilmezler. Hayvanat bahçelerinde yeni gelen penguenler, kendilerine atılan balıkları yerden almasınıöğreninceye kadar haftalarca bakıcılar yardımı ile beslenirler. Penguen tüyleri kuş tüylerine hiç benzemez.
Penguenlerin sırtları siyah veya gri, karın kısımları beyaz ince ve pulsu tüylerle örtülüdür. Penguen türleri birbirinden,
başlarındaki renkli tüyleriyle ayrılır. Penguenler, kuyrukları kısa ve ayakları vücutlarının gerisinde olduğundan rahatlıkla dimdik ayakta durabilirler.
Penguenler denizde, saatte 10 deniz mili ile yüzebilirler. Hatta
gerektiğinde penguenler bu hızlarını iki katına çıkarabilirler.Penguenlerin kanatları uzun telek tüylerinden yoksun olup, kırılmadığı için uçmaya yaramaz. Buna karşılık penguenler yüzerken çok kuvvetli yüzgeç vazifesi görür. Penguenler, buz üzerinde sıçrar ve çok iyi kayar. Penguenler göğüslerinin üzerinde yatarak yüzgeç kanatlarının yardımıyla kızak gibi kayarak, karada birkaç yüz kilometre içeriye kadar girebilirler. Penguenler yalnız üreme mevsimlerinde yumurtlamak için karaya çıkarlar. Penguenler vücutlarını örten sık tüyler ve deri altlarındaki kalın yağ tabakaları Antarktika 'nın 0'ın altındaki dondurucu soğuklarından korunurlar.
Penguenler vücut ısılarını ayarlayan otomatik bir mekanizmaya sahiptirler. Penguenler gerektiğinde kan damarlarıyla deriye giden kanı azaltarak, yükselterek ve tüylerini dikleştirer vücut sıcaklıklarını kontrol ederler.Güney Kutbu penguenleri 40 °C'lik vücut
ısılarıyla -40 °C'lik Antarktika soğuğuna dayabilirler. Penguenlerin vücutlarındaki tüy, yağ ve besinlerden elde ettikleri enerji ve kontrol mekanizmalarıyla 80 °C'lik (40°C / -40°C) ısı farkına dayanırlar.
Penguenler içinde en bilinenlerden Antartika 'nın kral penguenleri günde ortalama 140 defa suya dalarlar. Penguenler bunun ancak yüzde
onunda av yakalayabilirler. Penguenlerin tüy dipleri deriye yakın kısımda ısıya karşı izole bir iç tabaka meydana getirerek soğuktan emniyetle korur.
Bazı penguenler türleri, kuluçka dönemlerinde 4 aya yakın bir zaman açlığa
dayanırlar. Bu devrede penguenlerin ağırlıkları yarı yarıya
düşer.
Penguenler üreme devrelerinde bir kısmı yanyana yuvalar kurarak
yüzbinlerce bireyden oluşan kuluçka kolonileri meydana getirir. Yuva yapan
penguenler iki - üç yumurta bırakırlar.İmparator penguen (Aptenodytes forsteri)
ve kral penguen (Aptenodytes patagonicus) ise diğer penguenler gibi yuva yapmaz,
bu penguenler birer yumurta yumurtlar ve tek yumurtalarını ayakları üzerinde ve
karınlarının altındaki gerçek kuluçka derisinin altında muhafaza ederek soğuktan
korur. Yuva yapan penguenlerin erkekleri, dişi penguenlere çakıl taşları hediye
ederek kur yapar. Dişi penguen, karlar eridikçe bu taşlarla yuvasının seviyesini
yükseltir. Erkek penguen ve dişi penguen sırayla kuluçkaya yatar. Kuluçka
devresinde penguenler bir şey yemezler. Yavru penguenler anne penguen ve baba
penguen tarafından birlikte bakılır ve ısıtılır.
dayanırlar. Bu devrede penguenlerin ağırlıkları yarı yarıya
düşer.
Penguenler üreme devrelerinde bir kısmı yanyana yuvalar kurarak
yüzbinlerce bireyden oluşan kuluçka kolonileri meydana getirir. Yuva yapan
penguenler iki - üç yumurta bırakırlar.İmparator penguen (Aptenodytes forsteri)
ve kral penguen (Aptenodytes patagonicus) ise diğer penguenler gibi yuva yapmaz,
bu penguenler birer yumurta yumurtlar ve tek yumurtalarını ayakları üzerinde ve
karınlarının altındaki gerçek kuluçka derisinin altında muhafaza ederek soğuktan
korur. Yuva yapan penguenlerin erkekleri, dişi penguenlere çakıl taşları hediye
ederek kur yapar. Dişi penguen, karlar eridikçe bu taşlarla yuvasının seviyesini
yükseltir. Erkek penguen ve dişi penguen sırayla kuluçkaya yatar. Kuluçka
devresinde penguenler bir şey yemezler. Yavru penguenler anne penguen ve baba
penguen tarafından birlikte bakılır ve ısıtılır.
Penguenler insandan kaçmadıkları için, yağlarından istifade etmek isteyenler
tarafından aşırı miktarda avlanarak tüketiliyor. Penguenler çıkarılan kanunlarla
nesilleri korunmaya çalışılıyor. Penguenlerin dünyanın birçok hayvanat bahçesine
de uyum sağladıkları görülmüştür
tarafından aşırı miktarda avlanarak tüketiliyor. Penguenler çıkarılan kanunlarla
nesilleri korunmaya çalışılıyor. Penguenlerin dünyanın birçok hayvanat bahçesine
de uyum sağladıkları görülmüştür